PSA ile Opel birleşmesinin ilk meyvelerinden biri olan Opel Grandland X’in 120 hp’lik benzinli motora sahip versiyonunu kullanıyoruz
Opel’in PSA Grubu’na geçişi markayla ilgili en çok dikkat çeken konu olmuş durumda. Hatta öyle ki markanın her modelinde otomobili gölgesinde bıraktığı bile söylenebilir. Bu konuya aşinaysanız ne mutlu bize. Çünkü birazdan satırlarımızda okuyacağınız Opel Grandland X, Peugeot 3008 ile birlikte paylaştığı EMP Platformu dolayısıyla PSA Grubu’nun en çok konuşulan iddialı otomobillerinden birisi.
Geçmişte Opel’in SUV modellerini çok kez gördük. Isuzu ile geliştirilip üretilen Frontera, GM Theta platformu üzerinde Chevrolet Captiva ile birlikte sunulan Antara gibi 4×4 modelleri hatırlarsınız. Opel’in SUV modellerinin tasarımlarında köşeli ve simetrik hatları taşıma geleneği artık çağımızın gereksinimleri gereği rafa kaldırılmış.
Otomobilin dışarıdan bakıldığında göze hoş göründüğünü söyleyebiliriz. Yüksek kaput ve bu sebepten dolayı yüksekte konumlandırılan karakteristik ön ızgara ve çekik gözlü farlar ön kısımda güçlü bir görünüm sunuyor. Yandan bakıldığında dinamik çizgiler görüyoruz. Arka camların altındaki bombeli kısım biraz göze batsa da arka tarafa doğru devam ettikçe tavanın havada süzülüyormuş gibi görünmesine sebep olan C sütunu şık bir görüntü sunuyor. Arka kısımdaysa markanın karakterini ve tasarım dilini net bir şekilde görüyoruz.
İç kısımdaysa tasarımsal olarak herhangi bir sürpriz yok. Açıkçası bu konuda bir değişiklik olması iyi olabilirdi. Çünkü tasarım bu kadar köklü yeniliklere ve değişikliklere rağmen göze pek yeni görünmüyor, çünkü Astra ve Insignia gibi modellerin izlerini bolca görüyoruz. Kontroller sade ve anlaşılır şekilde yerleştirilmiş. Kabinde saklama alanı konusunda da Opel cömert davranmış. Ön konsolda vitesin önünde kapalı bir göz, arkasında iki adet bardaklık, bardaklıkların arkasında gündelik eşyalar için bir göz daha ve arkalarında da gündelik eşyalar için yeterli bir kol dayama.
İç kısımla ilgili birkaç problem var. Bunlardan ilki multimedya sistemi. Her ne kadar Apple CarPlay ve Android Auto gibi ileri düzey akıllı telefon bağlantılarını desteklese de kablosuz olarak Bluetooth ile bağlandığınızda müzik dinlerken sinir bozucu takılmalar yaşıyorsunuz. Bu sorun neyse ki sadece Apple markalı cihazlar için geçerli. Bir diğeri de bagaj açma düğmesi. Kabinde elektrikli açılır bagajı içeriden açmak için herhangi bir düğme bulunmuyor ve anahtarın üzerindeki bagaj açma düğmesi anahtar araç içerisindeyken çalışmıyor. Bu sizler için ne kadar ciddi bir sorundur bilemem ama AVM otoparklarına girişlerdeki kontrollerde eliniz o düğmeyi arıyor.
Fakat bagajı dışarıdan ya da kumandadan açtığınızda 514 litrelik (koltuklar yatırıldığında 1.652 litre) bagaj hacmi ise cömert bir taşıma kapasitesi sağlıyor. Bagaj zemininin iki kademeli olarak ayarlanabiliyor olması da sürekli otomobilinizde tuttuğunuz bakım ve ilk yardım malzemeleri gibi eşyalarınızı gözden uzakta tutmanızı kolaylaştırıyor.
1.2 Litrelik üç silindirli turbo benzinli motora sahip Grandland X 130 hp güç üretiyor. PSA Grubu’nun en sevdiğim ürünü diyebileceğim bu motor Grandland X için yeterli performansı sağlıyor. Özellikle ikinci ve üçüncü viteslerde 2000 d/dak’ın üzerinde 230 Nm’lik tork kendini gösteriyor. Altı ileri tork konvertörlü tam otomatik şanzımanla motorun işbirliğinde de problemlere rastlamıyorsunuz. Ama direksiyonun arkasında vites kontrol etmek için kulakçıkları mumla arıyorsunuz.
Tüketimden bahsedecek olursak Grandland X’in fabrika tüketim verileri şehir içi 6.4, şehir dışı 4.9 ve ortalama 5.5 l/100 km olarak belirtilmiş. Ben direksiyonu başındayken şehir ortalama dikkatli kullanımda 7.7 litrenin altına inemedim. Normal kullanımdaysa yakıt tüketimi ortalaması 8.5, 8.6 litre civarındaydı. Şehir dışı uzun yolda 5.5 ile 6 litre arası bir rakam elde edebilirsiniz.
Bu rakam vaat edilen 4.9 litrenin üzerinde olsa da hiç de sorun etmiyorsunuz çünkü uzun yolda Grandland X’i kullanmak gerçekten keyif veriyor. Önleyici güvenlik sistemleri haricinde adaptif hız sabitleyici ve şerit takibi gibi sistemlerle yolculuk çok kolay hale geliyor. Bir de koltukların sadece pazarlamadan ibaret bir AGR onayına sahip olmadıklarını fark ediyorsunuz. 3-4 saat aralıksız sürüş yapsanız bile yorgunluk hissi yaşamıyorsunuz.
Konfor demişken otomobilin sürüş özellikleri Peugeot 3008’den çok da farklı değil. Direksiyon tepkileri sınıfı için yeterli seviyede, virajlarda deli gibi oradan oraya savrulmuyor ancak hızı biraz yüksek tutsanız bile arka taraf hemen hareketlenmeye başlıyor. Süspansiyon konforu da başınızı ağrıtmasa da “keşke 19 inçlik jantları almasaydım” dedirtecek anlar yaşamanız mümkün. Darbeleri sönümleme esnasında jantlardan kaynaklanan sert darbeleri hissedebiliyorsunuz ama alışılmayacak kadar kötü olduğunu da söyleyemem.
Ses ve gürültü konusuna da gelecek olursak otomobil şehir hızlarının üstlerine çıktığınızda kabine rüzgar ve yol sesini bir hayli yansıtıyor. Ancak ilginç şekilde hız otoban süratlerinin üzerine çıktıkça hıza kıyasla ses beklenenin altında kalıyor. Hatta biraz garip olacak ama bir seviyeden sonra azaldığını hissettiriyor desek yanlış olmaz.
Yani Fransızların elinde yetişen Opel Grandland X her ne kadar asimile olmuş olsa da gerek kabiniyle, gerek de uzun yoldaki konforuyla bir şekilde Alman genlerini korumayı başarmış.
Motor 1560 cc, 4 silindirli, turbodizel
Güç 120hp @ 3500 d/dak
Tork 300Nm @ 1.750 d/dak
0-100 12.2 sn
Maksimum Hız 185 km/s
Boş ağırlık 1430 kg
Ortalama tüketim 4.6 lt/100km
CO2 118 g/km