Fransız üretici geçtiğimiz haftalarda süper minisi Clio’yu tanıtmıştı ve çok geçmeden aynı alt yapıdan yükselen ağabey de geldi.
Clio 4 ile birlikte ürün gamına eklenen Renault Captur, konumlandırılmasıyla aslında B-Crossover olsa da, bir çok kişi tarafından Clio’nun yerden yükseği olmasının ötesine gidememişti. Clio’ya göre daha yüksek ve ferah olan Captur, küçük ailelerin gözdesi halindeyken, rakiplerinin sunduğu kaliteyi ve yüksek performansı birinci nesli ile sunamamıştı. Geçtiğimiz yıl makyajlanmasıyla birlikte far grubunu yenileyen ve cam tavan opsiyonu sunmaya başlayan Captur, çıtanın iyice artmasıyla birlikte yenilendi. İşte karşınızda ikinci nesil Captur!
Tasarımı Nasıl?
CMF-B platformunun güncel versiyonunu kullanmaya başlayan Captur, aslında Clio 5 neyse yine o. Fakat tabi bu sefer bazı değişiklikler var. Selefine oranla %85’i yenilenen Captur, ayrıca bir önceki nesle göre daha sessiz, daha hafif, daha aerodinamik ve daha verimli hale getirilmiş. 11 cm uzunluğu ve 2 cm aks mesafesi artan yeni Captur, sunduğu kişiselleştirme seçenekleri ile de 90 farklı kombinasyon sunabiliyor.
Selefini ve genel anlamda bir önceki Captur-Clio ikilisini düşündüğümüzde, bu nesille birlikte fark kaçınılmaz. Fakat asıl olması gereken de bu. Önde tamponla daha bütünleşen farları ve krom detaylara sahip ızgarası, Captur’u da güncel Renault tasarım diline ulaştırmış. İki katlı ve led sis farları da ön yüzde araca derinlik katan detaylardan. Arkada ise adeta spor otomobilleri andıran stopları Captur’a şık bir görüntü katmayı başarmış.
İç Mekanı Nasıl?
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bir önceki Captur ve Clio’lar, iç mekanlarının “oyuncak” gibi olmasıyla bolca eleştirildiler ve hemen hemen hepimiz de binme, kullanma fırsatı bulduğumuz için bunun farkındayız, öyle değil mi? Bu nedenle 5. nesil Clio tanıtıldığında “devrim niteliğinde yeniliklere sahip olması özellikle iç mekanındaki hem kalite algısının artması, hem de daha göze hitap eden bir kabin sunmasından dolayıydı. İşte bu tasarım dili şimdi de Captur’un kabinini sarmış durumda. Clio’nun kabini ile ilgili söylediğimiz tüm sözler Captur için de geçerli. Hatta fazlası ile birlikte. Örneğin vites kolu tasarımının Clio’dan genişlik itibari ile bir tık daha iyi olması ve konsolun havada olması çok şık dururken, altındaki alanın kablosuz şarj için ayrılması da fonksiyonelliği artıran detaylardan. Fakat bizce asıl yenilik aracın arka yolcu bölümünde saklı. Captur, sınıfında ilk kez (MINI Countryman hariç) “arka yolcular için havalandırma menfezleri” sunan otomobil oluyor. Ayrıca Talisman’da oldukça takdir ettiğimiz arkadaki yolcular için sunulan çift USB girişi de Captur’un opsiyonları arasında.
İç mekanda bir diğer dikkat çeken detay ise koltuk kafalıkları oluyor. Volvo modellerinin koltuk yapısını andıran bu tasarım, görüntüsü itibariyle istenilen baş desteğini rahatça sağlayacak gibi duruyor diyebiliriz. Son olarak bagaj hacminde 536 litreye çıkarak hem sınıfının lideri hem de bir üst sınıfın orta-üst kısmında yer alabilen Captur, kabinde de sunduğu 27 litrelik eşya gözleri ile oldukça iddialı. Ayrıca opsiyonel olarak sunulan BOSE müzik sisteminin subwoofer’ı da bagajın yan duvarına entegre edildiği için yer kaybına yol açmamış.
Motor Seçenekleri Neler?
Captur’un gücü 95 beygirden başlayacak, 155 beygire kadar çıkacak. Benzinli seçeneklerde kapı 1.0 litrelik üç silindirli motorun 100 beygirlik versiyonu ile açılırken, 155 beygir ile en güçlü seçenek ise 1.3 litrelik tCe ünite olacak.
Dizel kanadında ise Renault’un efsaneleşmiş motoru 1.5 dCi görev almaya devam edecek. Henüz yeni güncellenen ve Bluedci adını alan ünite, 95 beygir ve 115 beygirlik iki seçeneğini de Captur’un kaputu altında sunacak. Tahmin ediyoruz ki 100 beygirlik benzinli ünite 5 ileri manuel seçenek ile sunulacak iken, güçlü dizel ve benzinliler 6 ileri manuel ya da 7 ileri EDC şanzıman seçeneği ile alınabilecek. 2020 yılı içinde plug-in-hybrid versiyonu da tanıtılacak olan Captur’un 45 km menzil sunması bekleniyor.
4. nesil Clio ile hayat bulan ve onun 5. nesli ile birlikte adeta çağ atlayan yeni Captur selefindeki “oyuncak” görüntüsünden kesinlikle kurtulmuş durumda. Selefinde sunulan motorlar yüzünden büyük performans eksiklerine sahip Captur bu sorunu da ortadan kaldırmış oluyor ve Captur için yepyeni bir devir başlıyor. Fakat rakiplerden gelen hamleler de oldukça sert. SUV sınıfının küçük kardeşleri B-Crossover’larda işin ciddiyeti oldukça artıyor. Elini güçlendiren Renault Captur da bizce sınıfın yakışıklı ve kullanışlı üyelerinden.
