Jaguar, ilk SUV denemesiyle yeni bir oyuncu sunmak yerine oyunu değiştirmiş

Yazı: Sarper Sabuncu, Fotoğraflar: Savaş Yılmaz

Şu an satışta SUV veya crossover modeli bulunmayan kaç büyük üretici kaldı? Sayabileceğimiz kadar az. Ferrari, Aston Martin, Bugatti, Lamborghini, Rolls Royce… Ki bu liste de yakın zamanda azalmalar olacak. Aston Martin DBX ve Lamborghini Urus konseptleri yakın zamanda hayata geçecek ve Rolls Royce prototiplerini denemeye çoktan başladı bile. Ferrari ve Bugatti gibi markalar için henüz böyle bir durumun söz konusu olması bile mümkün değil.

Ama çok değil, bir yıl öncesine kadar bu “Suvsuzlar” listesi epey kalabalıktı. Alfa Romeo, Bentley, Fiat, Maserati, Seat, Skoda bir de Jaguar. Bu markaların hemen hepsi yakın geçmişe kadar bırakın SUV üretmeyi, hayal etmekten öteye gidemezlerdi. FCA Grubu yeni platformları sayesinde Maserati Levante ve Alfa Stelvio kardeşleri sundu. Jeep’ten aldığı tüyolarla (Renegade’in birebir altyapısı) Fiat 500X geldi. VW grubuysa Tiguan’ı diğer markalarına verdi ve MQB platformu Skoda’da Kodiaq, Seat’taysa Ateca olarak karşımıza çıktı. Audi Q7’yi geliştirirken çok fazla para harcadı, ki bunun sebebi Bentley Bentayga’yı kolayca üretmekti. Laf aramızda yakın gelecekte aynı altyapı üzerinde Lamborghini Urus’u da göreceğiz. Fakat saydıklarım arasında sona sakladığım bir tanesi var. Jaguar F-Pace.

Aslında Jaguar onların arasında en torpillisi. Ya da öyle olması gerekiyordu. Çünkü Land Rover gibi bir SUV fenomeniyle aynı çatı altında yer alıyor ve araları öyle yakın ki yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor desek yeridir. JLR ailesinde Jaguar asfaltı temsil ediyor, Land Rover da taşı toprağı. Jaguar SUV üretmeyi kafasına koyduğunda kolaya kaçabilirdi. Ama kaçmadı. Her ne kadar aynı çatı altında olsalar da değil birlikte çalışmak, soru sormak için bile Land Rover’ın kapısını çalmamışlar. F-Pace Land Rover’ın arazi odaklı platformu yerine XE ve XF’te gördüğümüz modüler alüminyum platformu üzerine inşa edilmiş.

Bunu yapmalarının sebebi asilikten ya da İngiliz olmanın verdiği ukalalıktan dolayı değil. Tamamıyla F-Pace’in ortaya çıkış amacıyla ilgili. F-Pace’i yaratırken JLR yetkilileri asfalt için bir SUV üretmeyi hedeflemişler. Bence doğrusunu yapmışlar çünkü halihazırda arazide başarılı otomobilleri var ve rakipleri yol üzerinde oldukça iyi. Bu rakiplerin başında Porsche Macan, Audi Q5, BMW X3 ve X4, Mercedes GLC gibi otomobiller geliyor. F-Pace’in asfalt mücadelesi de bu yüzden kolay değil.

Jaguar yol üzerinde rakiplerine göre daha sert bir sürüş sunuyor. Esneklikten uzak, rijit ve çevik. Çünkü görünüşte öyle olsa da özünde bir SUV değil, bir crossover. Hem de iyi bir crossover. Alüminyum altyapı kullanılmış ve bu da daha sıkı olmasının nedenini şıp diye açıklıyor. Virajlarda esnemek yerine tutunmak hoşuna gidiyor ve bunu direksiyon size başarılı bir şekilde aktarıyor. Limitlerine ulaştığı noktada da burnunu yolun dışına doğru kaydırmak istese de ESP sert direksiyona karşı tepkilerinize göre ufak müdahalelerle bu kediyi yola getiriyor. Yol bozuklarını sönümlemek konusunda da her yerinde olduğu gibi bir SUV’dan ziyade binek bir otomobil gibi.

Yoldan çıkmayı pek sevmeyen F-Pace ile bunu yapmak konusunda ısrar ederseniz dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü süspansiyonların esneme payları pek fazla değil ve bu sebepten engelleri aşarken bir tekeri hep havaya kalkmak istiyor. Otomobilin dört teker çeker sistemi bozuk zeminlerde başarıyla çalışıyor. Sürüş esnasında gücün %90’ını arka tekerlere gönderebiliyor. Ama ihtiyacı olursa gücün %90’ını öne verebiliyor ya da %50-%50 eşit olarak da dağıtabiliyor. Multimedya ekranından da takip edebildiğiniz bu aktarım oyunu kaygan zeminlerde sorun yaşamamanızı engelliyor. F-Pace’in engebeden hoşlanmasa da yumuşak zeminlerde güven verdiğini söyleyebilirim.

Tüm JLR ailesinde gördüğümüz 2 litrelik turbodizel Ingenium motor F-Pace’te de yer alıyor. 180 bg üreten bu motorun 430 Nm’lik tork verisi de ailenin bütün motorlarıyla aynı. Motor üst devirlerde biraz sıkışıyor olsa da alt devirlerdeki hızlanması tatmin edici. Hatta zaman zaman ivmelenme konusunu abartarak kalkışlarda beklemediğiniz şekilde sırtınızı koltuğa yapıştırıyor. Ama ara hızlanmalarda bu hissi aradığınızı söylemeliyim. Gücünü sekiz ileri otomatik şanzımanla yere aktaran otomobilin vites geçişleri de alıştığımız şekilde rahat.

1775 kilogram ağırlığındaki otomobilin yakıt tüketimi de beklediğimiz seviyelerde. 8 litre civarında yakıt tüketimi de fabrika tarafından 6.2 lt/100km olarak belirtilmiş. Trafikten uzak sürüşlerde bu rakam 6 litre seviyelerine kadar indi. Uzun yolda da sekiz ileri şanzıman sayesinde Jaguar bu rakamın 4.7 lt/100km’ye kadar inebileceğini söylüyor.

F-Pace’in kabininin tasarımı da altyapısı gibi XE’den geliyor. Birebir aynı çizgileri taşıyan otomobilde ben bir fark göremedim. Arka koltuklardaki yaşam alanı geniş ve cömert bir baş mesafesi sunuyor. Arka havalandırma çıkışlarının altındaki USB şarj girişleri de arka yolcular için kullanışlılık sağlıyor. Sırt desteği elektrikli ayarlanan arka koltukların tek tuşla katlanması için opsiyon satın almak durumunda kalmanız ise bence günümüz standartlarına yakışmamış.

Jaguar bagaj hacmini etkileyici şekilde 650 litre olarak belirtmiş. Bu rakam sizi yanıltmasın çünkü standart donanımdaki lastik tamir kiti varken bu rakama ulaşıyorsunuz. Test otomobilimizdeki gibi tam boy yedek lastik opsiyonunu satın alırsanız fotoğraflarda da görülen, bagajın zemininde yaklaşık beş santimetre yüksekliğinde bir çıkıntı oluşuyor ve bu durumda kullandığınız bagaj hacmi 60-70 litre civarında azalıyor. Eğer bagajdan sürekli faydalanacaksanız opsiyon yerine standart olarak sunulan tamir kitiyle devam etmenizde fayda var.

Donanımlardan bahsetmişken F-Pace’in bu konuda bazı önemli artıları ve eksikleri var. Öncelikle test aracımızdaki 380 Watt gücündeki Meridian imzalı ses sistemi çok kaliteli. Fakat bu kaliteyi yüksek sesle dinleyemiyorsunuz. Bunun sebebi kalitenin yüksek seste bozulması değil, belirli bir seviyenin üzerinde sesi yükseltmiyor olması. Bir yerden sonra sesi boşuna yükseltiyorsunuz. Yine test otomobilimizin donanımında hafızalı, elektrikli ayarlanır direksiyon ve sürücü koltuğu bulunsa da koltuk ısıtma donanımının bulunmaması dikkatimi çekti. Bunun yerine sunulan devasa açılır cam tavan ise F-Pace’in beğenimi kazanan donanımı oldu.

Sonuca gelecek olursak F-Pace, bir SUV olmasına rağmen tahmin edilenin aksine JLR ailesinin Jaguar tarafında kaldığı söyleyebiliriz. Ülkemizde markaların yeni adımlarına karşı önyargılar beslense de F-Pace son zamanlarda vedalaşmak istemediğim otomobillerden biri oldu. Markanın stratejisinde belki de en önemli konumdaki modeli vergi zamlarından sonra 2 litrelik motoruyla 343.887TL’den başlıyor. R-Sport donanımlı test otomobilimizin fiyatıysa 418.832TL. Donanım konusunda eksiksiz bir otomobil isterseniz 450.000 TL’yi gözden çıkarmanız gerek. Açık konuşmak gerekirse bu fiyata bir üst sınıf otomobiller görmek mümkün. Ama hiç birine dönüp baktığınızda F-Pace’i gördüğünüzdeki gibi gülümseyeceğinizi zannetmiyorum. Gerçekten özel hissettiren bir otomobil.

ÖZELLİKLER

  • Motor 1999 cc, 4 silindirli, turbodizel
  • Güç 180hp @ 4000d/dak
  • Tork 430Nm @ 1.750-2.500d/dak
  • 0-100 8.7sn
  • Maks hız 208 km/s
  • Boş ağırlık 1775 kg
  • Ortalama tüketim 5.3 lt/100km
  • CO2 139g/km
  • Baz fiyat 343.887TL
  • + Tasarım, yol tutuş, tüketim
  • Yüksek fiyat, zayıf donanım
  • Benzin Puanı 3,5 / 5

Yorumlar

yorum

SÜRÜŞ İZLENİMİ – JAGUAR F-PACE R-SPORT 2.0D

About The Author
- Hobisi mesleği oldu. Diş Hekimliği okurken, otomobil hastalığına yenik düştü ve Car dergisi ile yayın hayatına merhaba dedi. Otohaber, Tuning Türkiye, Top Gear, Evo derken 15 yıl sonunda kendi dergisinin sahibi oldu. Benzin Magazin'in yanında Autocar Türkiye'nin de Yayın Yönetmenliği görevini sürdürmektedir. Hafta sonları yarışmaya özen gösteren, günlük hayatında motosikletten inmeyen Burak, otomobilden geriye kalan zamanlarını ikizleriyle geçirir.